Prof. Dr. Özge Yılmaz, uzun süre çalışan klimaların ortamdaki nemi düşüreceğini dile getiren Prof. Dr. Özge Yılmaz, klimaların kontrolsüz kullanımlarının solunum yollarını olumsuz etkileyebileceğini kaydetti.
Klima hastalığı olan ‘lejyoner’e dikkat çeken Yılmaz, şu uyarılarda bulundu:
“Bu düşük nem seviyesi, özellikle uzun süreli maruz kalmalarda ciltte kuruluğa ve kaşıntıya, aynı
zamanda gözlerde kuruluk ve tahrişe sebep olur. Klima sistemlerinin uzun süreli ve kontrolsüz
kullanımları solunum yollarını olumsuz etkileyebilir. Mukozaları kurutarak üst solunum yollarında
enfeksiyonların kolaylaşmasına neden olabilir. Özellikle kapalı ve havalandırması sınırlı alanlarda
yoğun bir şekilde çalışan klimalar, iç mekân havasını dolaştırarak toz, alerjen ve mikropların yayılma
riskini artırabilir. Bu durum, özellikle alerjik reaksiyonlara ve solunum yolu enfeksiyonlarının yayılma
ihtimalinin artmasına neden olabilir.
Klima hastalığı olarak bilinen ve Lejyoner hastalığı etkeni olan Legionella bakterisi ciddi bir solunum yolu enfeksiyonudur. Legionella bakterisi yalnızca su damlacıkları içinde bulunur. Özellikle su kullanan kapalı alan iklimlendirme sistemlerinin hastalığı yaydığı bilinmektedir. Bu sistemler oteller, büyük salonlar, iş merkezleri gibi yerlerde kullanılır. Ev ve araba içi iklimlendirme sistemlerinde ise su kullanılmadığı için bu hastalığa yakalanma riski son derece düşüktür. Enfekte su damlacıkları havada bulunan insanlar tarafından solunur ve Lejyoner hastalığına veya Pontiac ateşi (yüksek ateş, halsizlik, baş ve kas ağrıları) gibi hafif gribal semptomlara neden olabilir. Su kullanan kapalı alan iklimlendirme sistemlerinde su sistemlerinin düzenli olarak çalıştırılması, suyun durgun kalmaması ve belirli aralıklarla boşaltılıp dezenfekte edilmesi bakteri üremesini azaltabilir.“
“Alerjik semptomlara yol açabiliyor”
Astım için çeşitli iç hava tetikleyicileri olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Özge Yılmaz, “Klima ünitesinde
birikebilecek nem nedeniyle küf oluşumu potansiyeli vardır ve sporlar ünitenin içinden geçen havayla
yayılabilir. Bu, birçok insanda alerjik reaksiyonlara neden olabilir ve hatta astım krizini tetikleyebilir.
Soğuk ve hava akımı ile alerjen temasının artması nedeniyle alerjik yanıtlarda artma gözlenebilir, olası
alerjik semptomlar konusunda dikkatli olunmalıdır. Alerjik reaksiyonların hapşırık, burun akıntısı, geniz
akıntısı ve bazen de öksürük gibi semptomlara neden olabilir. Ancak tüm bunlar nem kontrolü, uygun
filtre temizliği gibi doğru klima kullanımı ile önlenebilir. Klima nedeniyle susuz kalmak baş ağrısına ve
migrene neden olabilir. Dehidratasyon, migren söz konusu olduğunda sıklıkla gözden kaçırılan bir
tetikleyicidir” diye belirtti.